Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
 

GÜRCÜ KÜLTÜR MERKEZİ

Dünya/მსოფლიო

Anketler/ანკეტა

Gürcü kültürü için neler yapılmalıdır?
 

Siteyi Ekle

CNN Türk Son Haberler

Kimler Sitede

Şuanda 47 konuk çevrimiçi

Giriş Formu

Giriş yapmak için kullanıcı adı ve şifrenizi giriniz.



 
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
123
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
 

Önemli Yazılar...

Türkiyeli Gürcülerin Geleceğine Yönelik Kısa Bir Değerlendirme…

 Türkiyeli Gürcüler,kendilerini Çhveneburi olarak tanımlayan,sayıları kes...

Niçin Gürcü Kültür Merkezi?

        Bu soruya h...

BİR RÖPORTAJIN ARKA PLANI: ADIĞE BİRLİĞİ MEGREL-LAZLARA NASIL BİR MODEL OLACAKTIR?

BİR RÖPORTAJIN ARKA PLANI: ADIĞE BİRLİĞİ MEGREL-LAZLARA NASIL BİR MODEL OLACAKTIR?   ...

KAFKAS HALKLARININ KARDEŞLİĞİ İÇİN AYDIN SORUMLULUĞU !

  AÇIKLAMA:Kolkhoba. org’un sayın Yalçın Karadaş’la yapmış olduğu ...

Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi’ne Dair…

 Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi’ne Dair&he...

Gürcü Kültür Merkezi CNN Türk’te canlı yayında…

Ne Oluyor'da Laz Kültür Derneği Başkanı MEHMEDALİ BARIŞ BEŞLİ, Gürcü Kült...

Türkiyeli Gürcülerde asimilasyon,anadil ve kimlik sorunları….

Türkiyeli Gürcülerde asimilasyon,anadil ve kimlik sorunları…. Dil ve etnisi...

Ali İhsan Aksamaz ile Röportaj

 Demokratik Gürcüler Platformu'nun Laz aydını Ali İhsan Aksamaz'la yaptığ...

Hayatın akışı ve vesaire...

Hayatın akışı ve vesaire.. Hayat sonsuz ri...

Hüseyin Uygun ile Röportaj

Demokratik Gürcüler Platformunun Gürcü aydını, edebiyatçı-şair ve &cced...

GÜRCİSTAN-RUSYA İLİŞKİLER: SORUNLAR, AYRILIKÇI HAREKETLER

GÜRCİSTAN-RUSYA İLİŞKİLERİNDE AYRILIKÇI HAREKETLER Giriş SSCB’nin dağılmasında...

Türkiye’nin sözde Gürcü aydınları…

Türkiye’nin sözde Gürcü aydınları… ...

AHMET HULUSİ KIRIM İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ

DEMOKRATİK GÜRCÜLER PLATFORMU OLARAK LAZ AYDINI AHMET HULUSİ KIRIM İLE YAPTIĞIMIZ R&Ou...

Gürcistan’daki Güncel Gelişmeler ve Türkiye ile İlişkileri

Gürcistan’daki Güncel Gelişmeler ve Türkiye ile İlişkileri Gürcistan&rs...

GÜRCÜ KÜLTÜR MERKEZİ-KANAL B TV

GÜRCÜ KÜLTÜR MERKEZİ-KANAL B TV ...

Gürcü Kültür Merkezi Faaliyetleri (2010-2011)

Gürcü Kültür Merkezi Faaliyetleri (2010-2011) ...

Ahmet Özkan Melaşvili Sunumu...

Ahmet Özkan Melaşvili Sunumu...

Gürcistan Rusya Savaşı 2010 yılı Basın Açıklaması-Rus Konsolosluğu

Gürcistan Rusya Savaşı 2010 yılı Basın Açıklaması-Rus Konsolosluğu ...

DİL,DANS VE TULUM KURSLARI...

DİL , DANS VE TULUM KURSLARI  BAŞLATILACAKTIR... ...

Eşref Yılmaz ile röportaj...

DEMOKRAT  GÜRCÜLER PLATFORMU OLARAK GÜRCÜ AYDINI  EŞREF YILMAZ MAXAR...

Gürcü Kültür Merkezi İMC Tv.2011

Gürcü Kültür Merkezi Tanıtım Videosu-İMC Tv. 2011 gurcuder 

  • Türkiyeli Gürcülerin Geleceğine Yönelik Kısa Bir Değerlendirme…

    Pazartesi, 09 Ekim 2006 18:46
  • Niçin Gürcü Kültür Merkezi?

    Salı, 07 Nisan 2009 23:24
  • BİR RÖPORTAJIN ARKA PLANI: ADIĞE BİRLİĞİ MEGREL-LAZLARA NASIL BİR MODEL OLACAKTIR?

    Perşembe, 22 Nisan 2010 14:58
  • KAFKAS HALKLARININ KARDEŞLİĞİ İÇİN AYDIN SORUMLULUĞU !

    Pazar, 25 Temmuz 2010 19:45
  • Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi’ne Dair…

    Perşembe, 23 Aralık 2010 13:43
  • Gürcü Kültür Merkezi CNN Türk’te canlı yayında…

    Salı, 28 Aralık 2010 19:26
  • Türkiyeli Gürcülerde asimilasyon,anadil ve kimlik sorunları….

    Pazartesi, 24 Ocak 2011 22:46
  • Ali İhsan Aksamaz ile Röportaj

    Salı, 24 Mayıs 2011 23:33
  • Hayatın akışı ve vesaire...

    Salı, 24 Mayıs 2011 23:49
  • Hüseyin Uygun ile Röportaj

    Perşembe, 02 Haziran 2011 14:14
  • GÜRCİSTAN-RUSYA İLİŞKİLER: SORUNLAR, AYRILIKÇI HAREKETLER

    Cumartesi, 04 Haziran 2011 22:20
  • Gürcü Kültür Merkezi ile Maddi Dayanışmaya Çağrı...

    Perşembe, 30 Haziran 2011 15:41
  • Türkiye’nin sözde Gürcü aydınları…

    Cumartesi, 09 Temmuz 2011 12:25
  • AHMET HULUSİ KIRIM İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ

    Cumartesi, 13 Ağustos 2011 09:23
  • Gürcistan’daki Güncel Gelişmeler ve Türkiye ile İlişkileri

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:11
  • GÜRCÜ KÜLTÜR MERKEZİ-KANAL B TV

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:28
  • Gürcü Kültür Merkezi Faaliyetleri (2010-2011)

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:41
  • Ahmet Özkan Melaşvili Sunumu...

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:48
  • Gürcistan Rusya Savaşı 2010 yılı Basın Açıklaması-Rus Konsolosluğu

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:55
  • DİL,DANS VE TULUM KURSLARI...

    Pazar, 04 Eylül 2011 13:22
  • Eşref Yılmaz ile röportaj...

    Salı, 04 Ekim 2011 12:12
  • Gürcü Kültür Merkezi İMC Tv.2011

    Perşembe, 06 Ekim 2011 22:05
 
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
 
Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi’ne Dair… PDF Yazdır e-Posta
Fazlı Kaya tarafından yazıldı   
Perşembe, 23 Aralık 2010 13:43
AddThis Social Bookmark Button

 Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi’ne Dair…

 

Bizler  2-3 milyon nüfusu ile Türkiyeli Gürcüler , geçmişte yüzlerce yıllık bir süreçte Osmanlı dönemi ile  başlayan ve Cumhuriyet dönemi ile devam eden, doğal ve iradi asimilasyonun  etkisini yaşayan,  çoğunlukla  kimlik bilinci çok zayıflamış,   kendiliğinden etnik bir topluluk durumundayız.

Daha önce köylerde kapalı bir toplum olarak yaşayan ,  konuşma dili temelinde   de olsa kimliğini belirli oranda koruyan Türkiyeli Gürcüler, 1950’li yıllarda özellikle  kentleşme  süreci ile hız kazanan  asimilasyondan ciddi oranda etkilenmiş olup bu gün çoğunlukla kendiliğinden de olsa bir etnik topluluk olabilme şansını dahi yitirme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

  Öncelikle asimilasyonun durdurulması ve akabinde aşılabilmesinin panzehiri Türkiyeli Gürcülere kimlik bilincinin kazandırılması ile mümkün olacaktır.  Asimilasyonun panzehiri olan kimlik bilincinin nasıl kazandırılacağı  sorusu çok ciddi bir düşünsel-pratik açılıma ihtiyaç duymaktadır.

Ancak kısa  da  olsa burada buna değinmek gerekirse ; asimilasyonun panzehiri  olan etnik bilincin, kimlik bilincinin yani Gürcülük bilincinin kazandırılmasının araçları ilk etapta demokratik kitle örgütlerinin yaratılması sürecidir. Ve böylece Gürcülerin olduğu tüm bölgelere Gürcü Kültür Merkezlerini yaygınlaştırmak ve   bunların merkezi demokratik bir yapılanması olan federasyonlaşmayı başararak merkezi düzeyde Gürcülük bilincinin taşınmasının gerekli tüm araçlarını oluşturmaya çalışmaktır.

Peki demokratik kurumlar aracılığı ile kimlik bilincini taşıyacak olan Gürcü aydınlarının durumu nedir ?

Maalesef bu sorunun cevabı  içler  acısı bir manzara  ile karşı karşıya olduğumuzu bize göstermektedir. Dürüst, samimi, nitelikli aydınlarını, önderlerini yaratamayan hiçbir etnik grubun kendisini koruma, gelecekte var etme şansının çok zayıf olacağı gerçeği  unutulmamalıdır.

 İstisnalar hariç Türkiye’de Gürcü aydınlarının olup olmadığı dahi tartışmalıdır. Var olanlar ise çoğunlukla   sorunlu, halkına   değil kendisine  “bilinç” taşıma darlığını aşamayan,  kariyerist , Gürcülüğü ticarileştirici, rantçı, kendine ve halkına güvenmeyen iç ve dış resmi çizgilerin güdümünde icazetçi bir  “aydın sorunu”  gerçeği  ile karşı karşıyayız.

 

 

Öncelikle bu aydın-önderlik  sorunu  aşılmadan Gürcülük bilincinin taşınması imkansız gibidir. Buradan hareketle geçmişte bizlere nasıl bir Gürcü aydını olunması gerektiğinin ip uçlarını veren Türkiyeli Gürcülerin aydınlanma öncüsü   Ahmet Özkan Melaşvili çizgisinde belirginleşen kendisi için değil halkı için aydın olma özelliği taşıyan önderlere ihtiyaç vardır. Türkiyeli Gürcüler bunu başarmak  zorundadır.

  Özellikle son 15-20 yıl içinde gelişmeye açık Gürcülük potansiyelini  dahi çürüten özelliklere  sahip bu sorunlu aydınlar aşılmadan ve yerine yeni  kadrolar yaratılmadan Türkiyeli Gürcülerin yol alması neredeyse imkansız gibidir.

İstisna  da olsa bu gün ve geçmişte var olan samimi-dürüst Gürcü aydınlarının özellikle son 15-20 yılın   olumlu-olumsuz bir muhasebesini yazılı olarak yapmaları, bu süreçte neden istenen gelişme zeminleri yaratılamadı, Gürcülük neden dibe vurduruldu  gibi sorulara  cevap bulmak açısından  bunu  Gürcü kamuoyu ile paylaşmaları, çürüyen ve çürüten sözde aydınların ve sahip  oldukları yanlış Gürcülük anlayışının aşılması süreci açısından bir zorunluluktur. Bunu Gürcü kamuoyu  beklemekte  ve bundan dersler çıkarılmasını istemektedir.

“Kol kırılır yen içinde kalır” gibi geri-yanlış atasözlerine sığınmak, camia zarar görmesin, bir kişiye dahi ihtiyacımız var  vb. sözleri  ifade edenler çoğunlukla   maalesef aynı geri anlayışları savunan kişi yada oluşumlardır. 

Bu çürüten  ve çürüyen  kişi ve oluşumlarla birlikte olmak demek bütünün de çürütülmesine göz yummak, ana gövdeyi, Türkiye Gürcülüğünü gözden çıkarmaktır.

Bilindiği üzere insan organizmasında  yararlı hücrelerin yanı sıra vücutta  zararlı hücreler de üremekte ve bağışıklık sistemi sayesinde  vücut bu zararlı hücreleri   dışarı atmak zorunda kalmaktadır. Ancak bağışıklık sistemi zayıf organizmalarda bu zararlı hücreler dışarı atılamaz hale geldiğinde bu durum   doktor denetiminde  ya  ilaçla tedavi edilir  yada bu başarılamazsa cerrahi bir operasyonla vücuttan atılmak zorunda kalınır. Aksi takdirde çoğalan zararlı hücreler  insan yaşamının  sonunu getirir.

Toplumlarda tıpkı canlı organizmalara benzer bir şekilde yaşarlar. Gerçek aydınlarını ve örgütlenmelerini yaratan toplumların  “bağışıklık sistemleri”  çok güçlü olup  yanlış anlayışları temsil eden zaaflı  kişi ve kadroları bünyesinden çıkararak  kendi dinamik gelişimini sağlar, toplumsal tarihin geliştirici dinamiklerinin önündeki engeller temizlenir. Bu anlamda birlik nasıl ki canlı organizmada sağlıklı hücrelerle mümkün ise toplumsal yapılarda da sağlıklı kadro, aydın ve anlayışlarla  mümkündür.Aksi bir söylem çürümeye,çürütmeye her şeyden öncesi de asimilasyona ortak olmaktır ki bu da halka ihanet etmek,atalarımızın kemiklerinin mezarda sızlaması,gelecekte çocuklarımızın, torunlarımızın dil’siz,  kimlik’siz, kültür’süz kalarak Gürcülüğünü unutması ve karanlıkta kalmasından başka bir şey  değildir.

 

 
Gürcü Kültür Merkezi bu demokratik örgütlenmelerden biri olarak 2,5 yıl kadar önce kadroları  ve net bir Gürcülük anlayışı oluşturulmadan plansız,  programsız  vb. bir çok eksiklikleri ile  kurulmuş olup  hemen akabinde kuruluşundan kaynaklı bu  sorunlara bağlı olarak kapanmakla yüz yüze kalmış, sınırlı sayıda bazı arkadaşlarımızın  bizlere  katkısı ile bu süreç aşılmıştır.

Başlatıcıların   zengin Gürcülerin  maddi destekleri  ile giderlerin finansmanı düşüncesi  gerçekleşmeyince dernek fiili bir bitiş sürecine girmiştir.

 Dernekler tabii ki  bağış alabilirler, ancak temel ve sürekli giderlerinin karşılanmasını üyelerinin desteğine ve yapmış olduğu faaliyetlerden elde edilen maddi gelirlere bağlamayan hiçbir kurumun gelişmesi, ayakta durması yada kendi  programını özgürce uygulaması mümkün olmayacaktır.

En genel anlamıyla bir halk değişi olan “parayı veren düdüğü çalar” misali kim finansa ediyorsa sizler hem kadro olarak hem de kurum olarak onun güdümündesiniz demektir. Buradan da ne Gürcülük çıkar ne de gerçek manada Gürcü aydınları…Çıksa çıksa  iç ve dış güç odaklarına bağımlı hareket eden,sahibinin sesi olan rantçı,icazetçi  kadrolar  yada Gürcü kurumu gibi  görünen  sözde  yapılar oluşur. Şu çok net olarak bilinmelidir ki  bu sözde kadrolar ve sözde Gürcü kurumları aynı zamanda asimilasyonun da suç ortaklarıdır.

 
Geçmişte Gürcü kurum ve oluşumları içinde hem ekonomik hem de örgütsel bağımsızlığı temel alan demokratik nitelikte gerçek  Gürcü kurumları  yaratılabilmiş midir ? Bu soruya olumlu cevap vermek mümkün müdür ?

Yeni bir Gürcülük, yeni bir çizgi…

Bu her şeyden önce istisna bazı kadrolar hariç geçmişin ve bu günün rantçı, icazetçi, kariyerist, ilkesiz, amaçsız,Türkiyeli Gürcülere  ve kendine güvensiz kişi ve anlayışlardan kopuşu göze almaktır.Sağlıklı,dürüst unsurlarla  ilkeli,iddialı,planlı-programlı net olarak  Ahmet Özkan Melaşvili’nin Türkiye Gürcülüğü çizgisinde buluşmaktır.

İşte böyle bir gerçeklikte kurulan ve özellikle son bir senesinde yapmış olduğu faaliyetleri ile  bir yıllık çalışma programını dahi aşan boyutlarda etkinlikleri  hayata geçiren Gürcü Kültür Merkezi Türkiyeli Gürcüler açısından yeni bir umut yeni bir anlayış olmaya adaydır.

Dışımızda son sürat devam ettirilen bir asimilasyon zehiri  ve halkların kardeşliğine karşı  oluşumlar  var iken doğaldır ki bizler de yeni bir anlayış ve yeni bir çizgi olarak bazı sorunlar  yaşamakta ve bu sorunları demokratik olgunluk düzeyine sahip kadroların desteği ile demokratik mekanizmaları kullanarak aşmaya çalışmaktayız.

Sorunların çözümünde   eleştiri-özeleştiri mekanizmasının çalıştırılması, kişi ve kadroların Gürcülük adına bilerek yanlış yapamayacaklarının  ve bunun demokratik bir muhasebesinin olduğunun bilinmesinin gerekli olduğunu  düşünmekteyiz.

   

 
  Bir yandan demokratik-bağımsız bir çizgi olarak Türkiyeli Gürcülerin kimlik mücadelesinde yeniyi  var etmenin sancılarını yaşarken  diğer yandan bizim gibi benzer kimliksel sorunları yaşayan , halkların kardeşliğinde samimi kişi ve oluşumlarla belirli ilkeler temelinde girişimlerde bulunulmuş olup Laz Kültür Derneği,Avcılar Kafkas Kültür Derneği,Hemşinliler ve bizler Gürcü Kültür Merkezi olarak Kafkas/Karadeniz Platform Girişimini  oluşturarak iki defa dil ve kimlik sorunları temelinde ortak paneller gerçekleştirilmiştir.          

            Bundan sonra umuyoruz ki Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi üyeleri tarihi kararını verecektir. Ya bağımsız, demokratik içerikte  bir Türkiye Gürcülüğü yapılacaktır. Ya da tam tersi bir çizgi…

Demokratik bir kitle örgütü olan  Gürcü Kültür Merkezinde, Gürcü kimliğimizi inkar eden faşizan, asimilasyonist kişi ve anlayışlar dışında  Gürcü Kültür Merkezi 2.olağanüstü kongresinde çoğunlukça kongre kararı olarak  kabul edilen aşağıda ifade etmiş olduğumuz temel asgari ilkeler etrafında herkesle  birlikte ortak çalışmalar yapılması mümkündür. İster yönetimde olsun ister yönetim dışında her kişi ve anlayış bu asgari temel ilkelere  uymak zorundadır ki bir kurum içinde herkesin var olabilmesi  mümkün olsun. Ancak kongrede  bu temel asgari ilkeleri benimsemeyen bazı Gürcü “aydınlarımızın”  olması çok üzücü ve düşündürücüdür.

1- Gürcü Kültür Merkezi  bağımsız bir demokratik kitle örgütüdür. Her yönetim bu niteliğini  yitirtmemek kaydıyla, değişik kurum ve kuruluşlarla yürüteceği ilişkiyi  belirler.

2-Çoğunluk – yönetim, azınlığın hak-hukuk ve gerçekliğini tanır ve  kendilerini her düzeyde ifade edebilmesinin araçlarını azınlığa sunar.  

3- Çoğunluğun kararları bağlayıcıdır. Azınlığın bu kararları eleştirme  hakkı olmakla birlikte,  kararların aleyhine fiili çalışma yürütemez.

4-Hiç bir kişi veya grup belirlenmiş işleyiş dışında hareket etmez.

 
Artık Türkiyeli Gürcüler açısından  söz bitmiştir. Ya Gürcülüğümüze sahip çıkacağız ya da çoğunlukla geçmişte yapıldığı gibi Gürcülük ve bu gün  onun demokratik bir yapısı olmaya aday olan Gürcü Kültür Merkezi bazı gereksiz polemikler nedeniyle  temel hedeflerinden uzaklaştırılarak işlevsizleşecek ve tarih karşısında gerekli öncü rolünü yerine getiremeyecektir.

Sorun Gürcülükte samimi olup olmamakta yatmakta olup Türkiyeli Gürcülerin dil, kimlik ve kültür’el değerlerinden kaynaklı sorunlarına cevap verecek öncü kadro ve demokratik örgütlenmelerinin yaratılıp yaratılamayacağıdır. Ve bu sorunları bilerek elimizi taşın altına koymakta samimi olup olmayacağımızdır. Ben hala az da olsa bu anlamda samimi Gürcü aydınları ile yol alınabileceğini, özellikle  kadrolaşmada Türkiyeli Gürcü gençlere yönelinmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bunun bir çalışması olarak bu yıl Gürcü Kültür Merkezi olarak “Gürcü Gençler Buluşması”nı organize etmeye çalışmaktayız.

Anavatanımız  Gürcistan’a sahip çıkmaya, onun  ileri kültürel değerlerini Türkiyeli Gürcülere taşımaya çalışan, Kafkasya’daki halklar arasındaki sorunların barışçıl-demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesini savunan Gürcü Kültür Merkezi olarak var olan ilke-amaçlarımız dahilinde faaliyetlerimiz  devam etmekte olup 4 Aralık 2010 Cumartesi günü yapmış olduğumuz 4. Gürcü Sofrası  hem katılım olarak hem de program  içeriğinin   zengin olması açısından şimdiye kadar yapmış olduğumuz en nitelikli ve  kapsamlı gecelerimizden birisi olmuştur. Özellikle bu gecenin organize edilmesinde, program içeriğinin hazırlanmasında ve katılım düzeyinde Gürcü gençlerin ağırlıkta olması bizleri ayrıca gururlandırmıştır.

Zaman demokratik çizgide Türkiyeli Gürcülerin  dil, kimlik, kültür sorunlarının çözümüne katkı sunmak için Ahmet Özkan Melaşvili’yi anlama ve ona layık olma zamanıdır.

Selam ve  sevgilerimizle.

21 Aralık 2010

Fazlı Kaya
Gürcü Kültür Merkezi Başkanı

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

 









































 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



 

Yorumlar
Yeni Ekle Ara
Yorum yaz
Adınız:
E-posta:
 
Web Sayfası:
Başlık:
UBB Kodu:
[b] [i] [u] [url] [quote] [code] [img] 
 
 

3.26 Copyright (C) 2008 Compojoom.com / Copyright (C) 2007 Alain Georgette / Copyright (C) 2006 Frantisek Hliva. All rights reserved."

Son Güncelleme: Salı, 30 Ağustos 2011 22:23
 
 
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS