BİR RÖPORTAJIN ARKA PLANI: ADIĞE BİRLİĞİ MEGREL-LAZLARA NASIL BİR
MODEL OLACAKTIR?
|
Kolkhoba.org sitesi adına Jineps gazetesinden Sayın Yalçın Karadaş ile yapılan röportaj, güzel temenni ve yaklaşımlarla gizlenmiş,
Kafkasya'ya yönelik halkların kardeşliği ile bağdaşmayan önermeler içermektedir. Kolhoba .Org' un halkların kardeşliği üzerine yayın
yapma iddiasına yanıt bile vermeyi gerekli görmemekteyiz. Mesele şu boyutta kalmış olsaydı yine de tarafımızdan anlayışla
karşılanabilinirdi: Gürcistan'ın geçmişteki politikalarının ve bu gün ki yönetiminin eleştirilmesi. Fakat olay bunu çok aşan ve tehlikeli
yaklaşımlar içeren bir durum arz etmektedir. Bunları ayrıntılarıyla değerlendirmek gerekmektedir.
RUSYA'NIN FİİLİ İŞGALİ ALTINDA İKİ BÖLGE: ABHAZYA VE GÜNEY OSETYA
En sondan başlarsak , sayın Yalçın Karadaş'ın "Abhaz-Adıgeler ile Laz-Megrel dayanışması ve kardeşliği yanında" şeklindeki yaklaşımını
bir çok açıdan eleştirmek mümkündür.Abhazya ve tabii ki Güney Osetya'daki durumun bir bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkı
olduğunu iddia etmek tam bir çarpıtmadır. Çünkü çok açıktır ki, olayların Rusya'nın yönlendirmesi, kışkırtması ve bir fiil müdahil
olması ve açık destek vermesiyle gerçekleştiği aklı selim olan herkesin göreceği ve kabul edeceği bir durumdur. Yine de bir yere
kadar bunu hoş görelim desek de, çünkü Sayın Karadaş bu olayda bir taraftır, bütün röportaj boyunca dilinden düşürmediği Laz-Megrel
sorunu hakkındaki yaklaşımlarının sondaki şekli akıl almaz bir durum almaktadır.Laz-Megrel'lere önerdiği Abhaz-Adığeler ile bir
ittifaktır.O zaman bundan çıkacak sonuç, Laz-Megrellere önerisi Abhazlarla aynı yolu izlemeleri olmaktadır.Bunu da son bölümde açıkça
ifade etmektedir.Bunun Gürcistan'daki halkları birbirine düşürmeye çalışmaktan başka bir anlamı olmadığı da,olmayacağı da açıktır.
Gürcistan'daki laz-megreller adına konuşma hakkını nereden aldığını geçtik, ki halkların kardeşliğinden bahseden biri üslubuna
çok dikkat etmelidir.Çok açık olan gerçekleri ters yüz ederek aklınca Laz-Megrellerin haklarını savunuyor pozisyonu çizilmektedir.Bu
değerlendirmelerde o kadar ileri gidilmektedir ki,Laz-Megrelleri Abhaz-Adığelerle aynı kökene sahip oldukları iddiası gibi gülünç
durumlar ortaya çıkmaktadır.Yeni bir asimilasyonist teori: "Laz-Megreller Abhaz"dır. Oysa bunun ne anlamı vardır. Bırakalım buna Laz-
Megreller karar versin. Başkaları ve bizler de Çerkezler hakkında aslında onlar da Gürcüdür desek, ne olur. İşte pragmatizmin vardığı
akıl almaz bir durum.
Gürcistan devleti'nin Amerika ile ilişkileri çok açıktır.Ve açıkça kabul edilen bir durumdur.Bunu doğru bulup bulmamak ve
eleştirmek ayrı meseledir. Fakat sormak gerekir Kolkhoba.org kimin sözcülüğünü yapmaktadır.Gürcistan'ı karıştırmak,Abhazya ve Güney
Osetya'yı desteklemek, kime hizmet etmek,kimin politikaları ile yan yana gelmektir. Bu soruların yanıtı açıktır. Kolkhoba.org ve tabii ki
Yalçın Karadaş'ın Rusya'nın politikaları ile buluştukları çok açıktır.Bence onlarda bu durumu açıkça ilan etmelidirler.Çünkü ister
Osetya ,ister Abazya'da olsun öbür halkların uğradığı kayıplardan ve sürgün edilmelerinden, bunun sorumlusunun kim olduğuna yönelik hiçbir
söz edilmemektedir.
Nasıl bir bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkıdır ki, Güney Osetya'da azınlıkta olan Osetler öbür halkların aleyhine ve sürgününe
sebep olacak bir durum oluşturmuşlardır.Keza Abhazya'da da aynı durum söz konusudur.180-200 bin öbür halklar sürgüne uğramışlar,bir kısmı da
öldürülmüştür.Bu noktada en ufak bir yaklaşım söz konusu değildir.Rusya'yı yanına alırsın,bütün suçu da Gürcistan devletine
atarsın,işin içinden çıkarsın.El insaf,at gözlüklerini çıkartıp,Abhazya ve Güney Osetya' da öbür halkların uğradığı zararlara
da değinmek gerekmez mi? Böyle çifte standart yaklaşımda olan birinin
halkların kardeşliğinden yana olması ve bunu iddia etmesi ne kadar da
gülünç olmaktadır.
Sayın Yalçın Karadaş "Abhazya'nın ve buradaki Megrellerin politikaları bunda önemli bir etken olacaktır. Megreller, tıpkı
Kartvel kardeşlerimiz gibi yanlış ata, yanlış politikalara oynamak zorunda kaldılar ancak bu kesinlikle değişecektir." şeklinde bir
değerlendirmede bulunmaktadır. Burada Kartvel ve Megrel kardeşlerine hangi ata oynamaları gerektiğini önermektedir. Bu at Rusya olsa
gerektir.Çünkü o kadar kesin ve net konuşmaktadır ki,bir bildiği,bir güvendiği vardır dedirtmektedir bize.Ancak özellikle "bu kesinlikle
değişecektir",şeklindeki son cümlesi ilginçtir. İnanıyoruz ki, bu dediğimize karşı da,halkların kardeşliğinden ve doğru yolu
bulacaklarından dem vurulacaktır.Fakat bunlardan bahsedebilmek için en başta başka halklar adına bu şekilde konuşmaktan ve onlar adına karar
verici tavırlar göstermekten uzak durmanın da gerekliliği açıktır.
Kolkhoba.org ve jineps gazetesi yazarı sayın Yalçın Karadaş Türkiyedeki Lazların ve Çerkezlerin sorunlarını çözmüşler ve Kafkasya
ve esasta da Gürcüler ve Gürcistan üzerine değerlendirme ve stratejik ortaklıklar geliştirmektedirler. Kolkhoba.org'un Kartvelizme tepkiyi
bilimsel temellere oturttuğu iddiası ne kadarda gülünçtür. Kolkhoba. org'un başka işi gücü yoktur da ve bitmiştir de Türkiye'den
Kartvelizme yönelik çalışmalar yapmaktadır. Sormak gerekir kimin adına ve hangi niyetlerle?
Eğer ki maksat Gürcüstan'daki Megrel-Lazların haklarını savunmaksa, bizde bunun yanında yer alırız. Fakat bunu yaparken
Gürcistan'ı Türkiye'den karıştırmaya ve halkları birbirine düşürmeye çalışmak kabul edilecek bir durum değildir ve bu halkların kardeşliği
ile bağdaşmaz.Sormak gerekir,Abhazya'dan 180-200 bin çoğunluğu Megrel neden sürgün edilmiş ve belirli kısmı da öldürülmüştür.Böyle bir
gerçeklikte Jineps' li Yalçın Karadaş'ın ittifakı,Abhaz-Adıge ve Laz-Megrel dayanışması ve kardeşliği hangi gerçekliğe dayanacaktır.Bu kafa
yapısının yanıtı şöyle olsa gerektir. Megrellerin sürülmesinin veöldürülmesinin de sorumlusu, "Megrellerin kendilerini Gürcü" kabul
etmeleri veya Gürcistan'la bütünlük içinde olmaları olmasın. Megreller Abhaz kardeşlerinin yanında olsalardı bu sürgün ve öldürülmelerde
olmayacaktı deyip,suçu Kartvelist politikalara atmak bu kafa yapısının öne sürebileceği bir durumdur.Fakat bir halkın haklarından
bahsederken,başka halklar mağdur oluyorsa ve ediliyorsa burada bir çifte standart ve ikiyüzlülükten başka bir durumdan da bahsedilemez.
Abhazya ve Güney Osetya'da oluşturulan durumda öbür halklar mağdur olmuştur. Bu nasıl bir bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkıdır,
diye düşünmek halkların kardeşliğinden yana olan herkesin görevidir. Abhazya ve Güney Osetya'nın bu gün Rusya'nın fiili işgali altında
olduğu açık bir gerçekliktir. Halkların kardeşliğinden bahsedebilmek için, halkları birbirine düşürmeye çalışmamak ve dar grup
çıkarlarından uzak durmak şarttır.Bu açıdan Kafkasya'da bütün yayılmacı güçlerin dışlandığı,Kafkasyalıların sorunlarını kardeş olma
gerçekliği içinde,barışçı yollarla çözmeye çalışması için daha sorumlu ve duyarlı olunması gerektiğini hatırlatarak yazımı sonlandırıyorum.
Saygılarımla.20 Nisan 2010
Nevzat Kaya
|