Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
 

GÜRCÜ KÜLTÜR MERKEZİ

Dünya/მსოფლიო

Anketler/ანკეტა

Gürcü kültürü için neler yapılmalıdır?
 

Siteyi Ekle

CNN Türk Son Haberler

Kimler Sitede

Şuanda 43 konuk çevrimiçi

Giriş Formu

Giriş yapmak için kullanıcı adı ve şifrenizi giriniz.



 
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
123
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
 

Önemli Yazılar...

Türkiyeli Gürcülerin Geleceğine Yönelik Kısa Bir Değerlendirme…

 Türkiyeli Gürcüler,kendilerini Çhveneburi olarak tanımlayan,sayıları kes...

Niçin Gürcü Kültür Merkezi?

        Bu soruya h...

BİR RÖPORTAJIN ARKA PLANI: ADIĞE BİRLİĞİ MEGREL-LAZLARA NASIL BİR MODEL OLACAKTIR?

BİR RÖPORTAJIN ARKA PLANI: ADIĞE BİRLİĞİ MEGREL-LAZLARA NASIL BİR MODEL OLACAKTIR?   ...

KAFKAS HALKLARININ KARDEŞLİĞİ İÇİN AYDIN SORUMLULUĞU !

  AÇIKLAMA:Kolkhoba. org’un sayın Yalçın Karadaş’la yapmış olduğu ...

Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi’ne Dair…

 Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi’ne Dair&he...

Gürcü Kültür Merkezi CNN Türk’te canlı yayında…

Ne Oluyor'da Laz Kültür Derneği Başkanı MEHMEDALİ BARIŞ BEŞLİ, Gürcü Kült...

Türkiyeli Gürcülerde asimilasyon,anadil ve kimlik sorunları….

Türkiyeli Gürcülerde asimilasyon,anadil ve kimlik sorunları…. Dil ve etnisi...

Ali İhsan Aksamaz ile Röportaj

 Demokratik Gürcüler Platformu'nun Laz aydını Ali İhsan Aksamaz'la yaptığ...

Hayatın akışı ve vesaire...

Hayatın akışı ve vesaire.. Hayat sonsuz ri...

Hüseyin Uygun ile Röportaj

Demokratik Gürcüler Platformunun Gürcü aydını, edebiyatçı-şair ve &cced...

GÜRCİSTAN-RUSYA İLİŞKİLER: SORUNLAR, AYRILIKÇI HAREKETLER

GÜRCİSTAN-RUSYA İLİŞKİLERİNDE AYRILIKÇI HAREKETLER Giriş SSCB’nin dağılmasında...

Türkiye’nin sözde Gürcü aydınları…

Türkiye’nin sözde Gürcü aydınları… ...

AHMET HULUSİ KIRIM İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ

DEMOKRATİK GÜRCÜLER PLATFORMU OLARAK LAZ AYDINI AHMET HULUSİ KIRIM İLE YAPTIĞIMIZ R&Ou...

Gürcistan’daki Güncel Gelişmeler ve Türkiye ile İlişkileri

Gürcistan’daki Güncel Gelişmeler ve Türkiye ile İlişkileri Gürcistan&rs...

GÜRCÜ KÜLTÜR MERKEZİ-KANAL B TV

GÜRCÜ KÜLTÜR MERKEZİ-KANAL B TV ...

Gürcü Kültür Merkezi Faaliyetleri (2010-2011)

Gürcü Kültür Merkezi Faaliyetleri (2010-2011) ...

Ahmet Özkan Melaşvili Sunumu...

Ahmet Özkan Melaşvili Sunumu...

Gürcistan Rusya Savaşı 2010 yılı Basın Açıklaması-Rus Konsolosluğu

Gürcistan Rusya Savaşı 2010 yılı Basın Açıklaması-Rus Konsolosluğu ...

ÜCRETSİZ GÜRCÜCE DİL KURSLARI...

  ÜCRETSİZ GÜRCÜCE DİL KURSLARI BAŞLIYOR... Gürcüce dil  ...

Eşref Yılmaz ile röportaj...

DEMOKRAT  GÜRCÜLER PLATFORMU OLARAK GÜRCÜ AYDINI  EŞREF YILMAZ MAXAR...

Gürcü Kültür Merkezi İMC Tv.2011

Gürcü Kültür Merkezi Tanıtım Videosu-İMC Tv. 2011 gurcuder 

  • Türkiyeli Gürcülerin Geleceğine Yönelik Kısa Bir Değerlendirme…

    Pazartesi, 09 Ekim 2006 18:46
  • Niçin Gürcü Kültür Merkezi?

    Salı, 07 Nisan 2009 23:24
  • BİR RÖPORTAJIN ARKA PLANI: ADIĞE BİRLİĞİ MEGREL-LAZLARA NASIL BİR MODEL OLACAKTIR?

    Perşembe, 22 Nisan 2010 14:58
  • KAFKAS HALKLARININ KARDEŞLİĞİ İÇİN AYDIN SORUMLULUĞU !

    Pazar, 25 Temmuz 2010 19:45
  • Türkiyeli Gürcüler ve Gürcü Kültür Merkezi’ne Dair…

    Perşembe, 23 Aralık 2010 13:43
  • Gürcü Kültür Merkezi CNN Türk’te canlı yayında…

    Salı, 28 Aralık 2010 19:26
  • Türkiyeli Gürcülerde asimilasyon,anadil ve kimlik sorunları….

    Pazartesi, 24 Ocak 2011 22:46
  • Ali İhsan Aksamaz ile Röportaj

    Salı, 24 Mayıs 2011 23:33
  • Hayatın akışı ve vesaire...

    Salı, 24 Mayıs 2011 23:49
  • Hüseyin Uygun ile Röportaj

    Perşembe, 02 Haziran 2011 14:14
  • GÜRCİSTAN-RUSYA İLİŞKİLER: SORUNLAR, AYRILIKÇI HAREKETLER

    Cumartesi, 04 Haziran 2011 22:20
  • Gürcü Kültür Merkezi ile Maddi Dayanışmaya Çağrı...

    Perşembe, 30 Haziran 2011 15:41
  • Türkiye’nin sözde Gürcü aydınları…

    Cumartesi, 09 Temmuz 2011 12:25
  • AHMET HULUSİ KIRIM İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ

    Cumartesi, 13 Ağustos 2011 09:23
  • Gürcistan’daki Güncel Gelişmeler ve Türkiye ile İlişkileri

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:11
  • GÜRCÜ KÜLTÜR MERKEZİ-KANAL B TV

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:28
  • Gürcü Kültür Merkezi Faaliyetleri (2010-2011)

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:41
  • Ahmet Özkan Melaşvili Sunumu...

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:48
  • Gürcistan Rusya Savaşı 2010 yılı Basın Açıklaması-Rus Konsolosluğu

    Perşembe, 01 Eylül 2011 00:55
  • ÜCRETSİZ GÜRCÜCE DİL KURSLARI...

    Pazar, 04 Eylül 2011 13:22
  • Eşref Yılmaz ile röportaj...

    Salı, 04 Ekim 2011 12:12
  • Gürcü Kültür Merkezi İMC Tv.2011

    Perşembe, 06 Ekim 2011 22:05
 
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS
 
Türkiyeli Gürcülerin Geleceğine Yönelik Kısa Bir Değerlendirme… PDF Yazdır e-Posta
Nevzat KAYA tarafından yazıldı   
Pazartesi, 09 Ekim 2006 18:46
AddThis Social Bookmark Button

 Türkiyeli Gürcüler,kendilerini Çhveneburi olarak tanımlayan,sayıları kesin olarak bilinmemekle birlikte,2-3 milyon arasında olduğu tahmin edilen  etnik bir topluluk.Bu topluluğun dünü ve bugününe  ilişkin  bir yazıda yetersizliklerin,eksikliklerin olması doğaldır.Çünkü Türkiye Gürcülerinin  bu gün içinde bulunduğu durumu ve geleceğe bilinçli bir etnik topluluk olarak yürüyüşünde yapması gerekenleri değerlendirirken,ne yazık ki elimizde çok sağlıklı ve net bilgiler bulunmamaktadır.Bu topluluğun üzerindeki  ölü toprağını atması için,bir tartışma zemininin oluşması ve bu anlamda bir katkıda bulunmuş olmak,bu yazının naçizane amacıdır.           

            Türkiyeli Gürcüler, 300 yılı bulan Osmanlı  egemenliği dönemindeki tarihsel,siyasal süreçle yeniden şekillenmişlerdir.Bu süreçte en büyük değişim, bu topluluğun 17.yy.la birlikte  İslamiyet’i kabul etmeye başlaması  ve  Osmanlı-Rus savaşının sonunda Türkiye’ye göç etmeleridir.Böylece bu  topluluk farklı bir gelişim  seyrine girmiştir.

              Bu günden bakarak tarihsel-siyasal olaylarda halkların tavırlarını  iyi veya kötü olarak ele almanın doğru olmadığı açıktır.Gürcülerin bir kısmının Müslümanlaşmasını,Osmanlı-Rus savaşlarında belirli oranda Osmanlı’dan yana tavır almalarını,tarihsel bir gerçeklik olarak görmekten öte bir yaklaşımı  bilimsel olarak değerlendirmek doğru olmaz.Osmanlı İmparatorluğu, dini inancı ne olursa olsun, her etnik gruptan unsurları yönetim kademelerine alma, ayrıca devşirme politikaları uyguladığı gibi Gürcüler ve diğer bazı etnik grupları da Müslümanlaştırarak yedekleme politikası gütmüştür.Bunda da büyük  oranda başarılı olmuş,bu gibi etnik toplulukları Anadolu’ya, öbür Müslüman olmayan etnik gruplara karşı bir denge ve destek unsuru olarak yerleştirmiştir.Bu politikanın başarılı olmasında,bu halkların köylü olması ve yöneticilerinin de kendi konumlarını kaybetmemek için İslamiyet’i kabul etmeleri temel belirleyici etkendir.

          Osmanlı İmparatorluğu’nun, Balkanlarda ve Anadolu’da ki belirli  etnik topluluklar içinde Müslümanlaştırma ve kendini  benimsetme politikaları karşılık bulmazken,Gürcüler ve diğer bazı  etnik topluluklarda bunun yaşam bulmasının  nedeni,  bu toplulukların gelişmişlik düzeyleri ile ilgilidir.Bu tespitlerde esas belirleyici  unsur,  bu toplulukların küçük köylü  olmasıdır.Küçük köylülüğün üretim tarzları,onları karşılıklı ilişkiler kurmaya götüreceği yerde,birbirinden ayırır.Küçük toprak sahibi  köylülerin bu birbirinden tecrit edilmiş yapısı,onların etnik temelde olsun siyasal-ekonomik temelde olsun, kendi çıkarlarını ifade etmelerine ve örgütlenmesine izin vermez.Küçük köylülük kendini temsil edemez,temsil edilmesi gerekir.Oysa göçten sonra Türkiyeli Gürcüler Feodal beyler düzeyinde bile temsil edilme özelliğini  kaybetmişlerdir. Ve Türkiye’nin ekonomik-siyasal  gelişim sürecine  edilgen bir şekilde eklemlenmişlerdir.
Türkiye  Gürcülerinin  çoğunluğunun  küçük köylü olması, Anadolu’ya göçten   1960’lara kadar ki süreçte,  bu topluluğu   belirleyen temel etken olmuştur.

              Türkiyeli Gürcüler ağırlıklı olarak Karadeniz  ve Marmara bölgesi  etrafında geri dönmemek üzere yerleşmişlerdir.Kurtuluş savaşında   aktif olarak yer almışlardır.Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve örgütlenmesi sürecinde,Türklük temelinde, ‘ulusal’  bir devlet oluşturulmaya çalışılırken, Gürcüler ve bunun dışındaki etnik gruplara  yönelik, uzun vadede bunları yeniden şekillendirme,eritme tarzında bir asimilasyon politikası uygulanmıştır.

          Türkiyeli Gürcülerin göç sonrası 1960’lara kadar ki durumunu değerlendirirken başka birçok şeyde söylenebilir. Okuma-yazma yok denecek kadar azdır denilebilir.1990’lara kadar ata toprakları ile fazla bir ilişkiye sahip olmadıkları söylenebilir. Soğuk savaş süreci ve burada Türkiye’nin konumlanışı,Türkiye Cumhuriyetinin yaşadığı süreçler ve etnik topluluklara yaklaşımlarından bahsedilebilinir.Bunun dışında daha az etkiye sahip özelliklerden de bahsetmek mümkün olabilir.Fakat sürecin özü yukarıda da belirttiğimiz gibi Türkiyeli Gürcülerin küçük köylü olmaları nedeniyle 1960’lara kadar bu topluluk kendi kimliğine, kültürüne ve diline  yönelik doğal ve iradi asimilasyona karşı ciddi hiçbir tavır geliştirememiştir.Kendi doğallığı içinde, kimliğini, dilini ve kültürünü sınırlı da olsa koruyabilmiştir.

         1960’lardan sonra kültürel temelde belirli  çalışmalar olmuştur. Fakat bunlar sınırlı olmaktan öteye gidememiştir.Kentlere göç eden Gürcü nüfusun büyük bir bölümünün  kendi yaşamını sürdürmek  dışında bir kaygısı olmadığı  gibi, Gürcü topluluğunun  aydın,eğitimli  unsurları da  sınırlıdır.1990’lardan sonra yerel temelde   örgütlenmeler yoğunluk kazanmış,dergi faaliyetleri ve belirli kültürel etkinlikler yapılmıştır.Fakat bunlar  yaşanılan asimilasyona dur diyebilecek  olmaktan uzaktır.

          NE YAPMALI  ?

          Türkiyeli Gürcülerin gelecekte kendi etnik kimlikleri ile bu topraklarda  var olmaları konusunda  önlerinde çözmeleri gereken ciddi sorunları bulunmaktadır.Yaklaşık 130 yıldır  yaşanan dil asimilasyonuna,kültür  erezyonuna  ve etnik kimlikteki  erimeye karşı, bu topluluğun bunları karşılayacak  karşı bir duruş geliştirmesi zorunludur.

          Türkiyeli Gürcülerin, hayatın her alanında kendi kurumlarını(eğitim, basın -yayın,dil,kültür vs.)yaratmaları,  bu topluluğun geleceğini belirleyecek çok önemli yapılanmalardır.Fakat tüm bunların yapılabilmesi için Türkiyeli Gürcülerin merkezi örgütlenmesini yaratması veya var olan,var  olacak örgütlenmelerini merkezileştirmesi gerekmektedir.Çünkü yukarıdaki  kurumların yaratılması, böyle merkezi bir örgütlenmeyi zorunlu kılmaktadır.Ayrıca kendi kimliğini yeniden üretmesi,  onlarca yıllık  asimilasyona dur diyebilmesi başka türlü mümkün değildir.Yöresel örgütlenmelerle, dar kapsamlı  çalışmalarla  asimilasyona karşı ciddi bir alternatif olunamayacağı  gibi, kendiliğinden bir etnik kimliğe sahip olma  mevzisini bile kaybetme tehlikesi büyüktür.Çünkü Gürcülerin kentlerde yoğunlaşması ile birlikte yeni kuşakların kimliklerini hızla kaybetmeleri gerçeği ortada durmaktadır.

          Örgütlenme sorunu,bunun merkezileştirilmesi hayati bir durum arz etmektedir.Ancak bu gerçekleştirilebilinirse kendisi için bir etnik topluluk olma yolunda bir gelişme sağlanabileceği açıktır.Bu konuda da birilerinin bu süreci  taşıması veya bu süreci taşıyacak unsurların ortaya çıkartılması durumu çözülmesi gereken ciddi  bir sorundur. Etnik temele dayalı örgütlenmeler önemli zorluklar içermektedir. Çok farklı politik, ideolojik, kültürel özelliklere sahip unsurların bir araya getirilmesi ve getirildikten sonra da bir arada tutulmaları hem kadrosal hem de kitlesel düzeyde büyük zorluklar içermektedir.Fakat bize tarihimizin dayattığı bu sorumluluktan ben aydınım, bu davaya duyarlıyım diyen hiçbir  unsur geri durmamalıdır.
Örgütlenmek ve bu şekilde geleceği kazanmak Türkiyeli Gürcüler için varlık-yokluk sorunudur. Aksi halde
hayat kendi gerçeğini tek tek bireylere ve yöreselliği aşamayan grupçuklara dayatacaktır.Bu da 130 yıldır devam eden asimilasyonda  geri dönülemez noktalara varılmasıdır. Bu hareketi Türkiyeli Gürcü gençliği ile buluşturmak zorundayız. Gençliği  ile buluşamayan böyle bir hareket başarıya ulaşamaz. Süreci sürdürecek olan Gürcü gençliğidir.Çocuklarımızı  kazanmak,onlarla kucaklaşmak Türkiyeli Gürcüler açısından geleceği kazanmaktır.Bunun da yolu ailelerimizi  kazanmaktan geçer. 

             Türkiyeli Gürcüler var olan sorunlarını çözmek için, gerekli araçları devreye sokabilirlerse kendilerini yeniden üretmeyi başarabilirler. Bir sorunun çözümü,  soruna neden olan durumlar tespit edildikten sonra, sorunu çözecek araçlar devreye sokularak çözülmeye çalışılır. Dildeki asimilasyon sorununu,  dil kurumları,dil ile ilgili basın-yayın faaliyetleri gibi araçlarla çözmeye çalışırız.Tabii ki ana  dilde eğitim,  sorunun esas çözümüdür.Kültür konusundaki sorunlara da buna uygun araçlarla çözüm üretmeye çalışırız.Ya kimlik sorunu, etnik kimlikteki  bilinç  eksikliğine karşı nasıl bir yaklaşım göstermek gerekir? Etnik bir topluluk kimliğini örgütlenmeleri  aracılığıyla   koruya-bilir,geliştirip yaşatabilir.Bir topluluğun örgütlenmesinde ulaştığı merkezileşme,onun  bilinç düzeyindeki  gelişmişliğinin göstergesidir.Çekim merkezi olacak böyle bir örgütlenme, gerekli kurumların yaratılması, bunlar arasındaki uyumun sağlanması, yerel örgütlenmelerle koordinasyonun gerçekleştirilmesi ve bu şekilde kimlik bilincinin yeniden   üretilip korunup geliştirilmesinin temel aracı ve güvencesi olacaktır. Böyle bir merkezi örgütlenmenin yaratılması  bu günden  yarına gerçekleşecek bir durum değildir. Bu teorik ve pratik yanı olan  dinamik bir süreç olacaktır. Uzun vadeli zorluklar içeren  bu süreçte, bu hedef  doğrultusunda hareket etmek, bunun gereklerine  uygun    bu günden gerekenleri yapmaya çalışmak bizi hedefe götürecek sağlıklı bir gelişim sürecinin olmazsa olmazıdır. 

            Türkiyeli Gürcüler güçlerini birleştirmelidirler. Hem var olan kurumları ve  yerel örgütlenmeleri düzeyinde olsun, hem de tek tek duyarlı unsurları düzeyinde olsun bir ortak proje ve program dahilinde üst bir örgütlenmeyi yaratmak   amacıyla  hareket etmelidirler. “Peygamber kendi halkını yaratır” sözünü ele alırsak ne peygamber olmak zorundayız nede Türkiyeli Gürcüleri sıfırdan yaratmak  durumundayız. Türkiyeli  Gürcüler kendiliğinden de olsa vardırlar,gelecekte de  bu  topraklarda şu veya bu şekilde var olacaklardır.Belirli oranda asimilasyona uğrasalar da büyük çoğunluğu Gürcülüğünü inkar etmeyen Türkiyeli Gürcüler merkezi örgütlenmeyi  hayata geçirebilirlerse kendinin bilincinde olan ve asimilasyona dur diyebilecek bir etnik topluluk haline geleceklerdir.  Bu  davada büyük emek harcayan   ve canıyla bedelini  ödeyen  Gürcü Aydını Ahmet ÖZKAN MELAŞVİLİ’yi  saygıyla anarken, Jose Marti’nin” Şimdi ateşten gömleği giyme zamanı; yeter ki ışığı görelim” sözünün gereğini yapan Ahmet ÖZKAN MELAŞVİLİ’ler gibi olma zamanıdır. O bu ışığı görmüştü. Ve  Hayri Hayrioğlu (Vakhtang Malakmadze)... Ve bu duyarlılığı taşıyıp da yitirdiğimiz nice Gürcü aydınlarımız... Zaman onlara layık  olma zamanıdır.

      SONUÇ YERİNE… 

           Başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye’deki etnik temeldeki sorunlar Türkiye’nin yumuşak karnıdır. Bu sorunların gelecekte nasıl bir gelişme göstereceği  ve çözüm olanaklarını  bu günden öngörmek zordur.Ancak sorunun çözümünün Türkiye’nin demokratikleşmesi ,bu konuda göstereceği gelişme ile ilgili olduğu açıktır.
Demokratikleşmeden her kesimin farklı şeyler anlayacağı veya  tamamen  aynı şeyleri anlamayacağı da açıktır. Türkiye’nin demokratikleşmesi için  mücadele etmek belirtilen sorunlarda da çözüm olanaklarını  ortaya  çıkaracaktır. Bir çok etnik topluluktan oluşan ülkemizde  karşılıklı etkileşimin  olması doğaldır. Türklüğün,Kürtlüğün,Gürcülüğün
 vs. nerede başlayıp bittiği veya geleceğin  bütün bu etnik topluluklar için neler getireceği  kesin  olarak bilinemez.  Yukarıdan dayatılan tek kimlik, tek kültür ve tek dil anlayışına karşı değişik kimlik, kültür ve dillerin bir arada özgürce geliştiği, etkilendiği ve etkilediği bir süreç olması gerekendir. 

           Türkiye’deki etnik toplulukların  sorunlarının çözümü, yaşadığımız ülkenin sosyal, siyasal özelliklerinden dolayı   çok büyük zorluklar içermektedir.Bu açıdan  bu sorunların çözümünde,  Türkiye’deki etnik toplulukların,  kendi örgütlenmelerini hayata  geçirirken, bu sorunları  yaşayan diğer etnik  topluluklarla ortak temellerde dayanışma ve birlikte hareket etme kabiliyetleri,  sürecin gelişiminde önemli  bir yere sahip  olacaktır.    

                                                                                                               Nevzat KAYA                

Yorumlar
Yeni Ekle Ara
Yorum yaz
Adınız:
E-posta:
 
Web Sayfası:
Başlık:
UBB Kodu:
[b] [i] [u] [url] [quote] [code] [img] 
 
 

3.26 Copyright (C) 2008 Compojoom.com / Copyright (C) 2007 Alain Georgette / Copyright (C) 2006 Frantisek Hliva. All rights reserved."

Son Güncelleme: Salı, 30 Ağustos 2011 15:41
 
 
Mitra Global CMS Mitra Global CMS Mitra Global CMS